2 Mart 2016 Çarşamba

Fonolojik Döngü

 Baddeley'in çalışan hafıza (Working memory) teorisinin bir parçasıdır. Baddeley, çalışan hafızayı üçe ayırmıştır ve bunlardan biri de fonolojik döngüdür.  
 Baddeley bu teoriyi ortaya atarken fonolojik döngüyü , fonolojik bilgiye uğrayan kısım diye tanımlar. Bu teoriyi desteklemek için de birbirinden çeşitli ve aynı zamanda mantıklı deneyler yapmıştır. Genel olarak fonolojik döngü subvocalization yani iç seslendirme olayını vurgulayan deneylerden esinlenmiştir. Harfleri görünüşe göre değil seslere göre kodladığımızı ortaya çıkarmış , böylece aynı şey kelimeler için de geçerli olmuştur çünkü bunu da gösterebilmiştir. Bu yüzden de anlamlandırmak için görsel olarak değil de ses üzerine odaklanıldığı belirtilmiştir bu döngüde.




  Konuyu biraz daha açmak gerekirse , konuşma temelli bilginin hatta sadece kodlanan akustik bilginin geçici
olarak depolandığı ve değişimlendiği çalışan bellek bileşenidir. Başka bir deyişle sözcük, cümle gibi fonolojik öğelerin kısa süreli olarak depolandığı ve sözel işlemlemelerin gerçekleştiği Ç.B. bileşenidir. Bu sebeple fonolojik döngü, sözel çalışan bellek olarak da adlandırılır. Karar verme veya dikkat kontrolü ile ilgili herhangi bir işleve sahip olmadığı, tek başına yetenekli olmadığı gerekçesiyle köle alt sistem olarak tanımlanır. Kısa bir süre önce işitilen küçük miktardaki bilginin hatırlanmasını sağlayan fonolojik KSB’yi temsil eder. Fonolojik döngünün iki alt bileşeni vardır:
1. Fonolojik depo: Konuşma içeriğinin kısa bir süre (2sn) tutulmasını
sağlar. Sınırlı bir süre depolama sağladığından pasif bir depolama sistemidir.
Çünkü bilgi sözel tekrarlama gerçekleşmediğinde 2 sn içinde hızlıca silinir.
Fonolojik depodaki bilgi bellek izi (memory trace) olarak tanımlanır. Bu iz hızlı
bir şekilde yok olur (trace decay). Bir telefon numarasının kaydedilmesinden
sonra telefon numarası bilgisinin silinmesi buna örnektir.
2. Sesletimsel tekrarlama mekanizması: Bu bileşen bilginin
sürdürülmesini sağlamaktadır. Bilginin hızlı bir şekilde silinmesini önlemek
için fonolojik depodan bilginin işitilmesinden hemen sonra sessiz bir biçimde
tekrar edilmesini sağlayan mekanizmadır. Tekrar etme, bilginin silinmesini
engelleyebilir. Böylelikle bilgi canlılığını koruyabilir. Bu mekanizma
sesletimsel tekrarlama (articulatory rehearsal) veya sözel tekrarlama (verbal
rehearsal) veya iç tekrarlama (subvocalrehearsal) olarak adlandırılır. Sözel
tekrarlama yetişkinlerde içsel olarak, içsel konuşma şeklinde gerçekleşir.
Gerçek bir sesletimin gerçekleşip gerçekleşmediği ile ilgili tartışmalar
sürmektedir. Ancak birçok araştırmacı örtük bir eylemle iç konuşmanın
(internal speech) konuşma planlama mekanizmasıyla gerçek konuşma gibi
kullanıldığı konusunda anlaşmaya varmıştır.






Fonolojik döngünün Varlığını Destekleyen Bulgular
1. Fonolojik Benzerlik Etkisi: Baddeley 1966’de yetişkinlere man,
cad, cap, mat, can gibi söylenişi benzer sözcükleri sırasıyla söyleme görevi
vermişlerdir. Bu sözcüklerin %20’si tekrar edilebilmişken, pit, day, cow, pen,
sup gibi söylenişi benzer olmayan sözcükler ise %80 oranında tekrar
edilebilmiştir. Anlamsal olarak birbirine yakın olmayan old, wet, strong,
smooth, thin (eski, ıslak, güçlü, pürüzsüz, ince) gibi sözcüklerin hatırlanması
big, huge, large, wide, tall (büyük, kocaman, geniş, bol, uzun)gibi
sözcüklerden biraz daha iyi bulunmuştur.
Bu çalışmadan fonolojik KSB’nin ses benzerliğinden etkilendiği,
konuşma malzemesi için gerekli olan bir tür ses temelli depolama sistemi
kullandığı sonucuna varabiliriz. Fonolojik KSB tarafından desteklenen
depolama sisteminde oluşan bellek izleri benzer seslerden oluştuğunda
karıştırılabilir. Böyle bir durum konuşma temelli materyalin bellekte
tutulurken, materyalin miktarının azalmasına neden olur. Bilgileri ayırt 
20
etmenin güçleşmesi ile hatırlama da güçleşir. Buna fonolojik benzerlik etkisi
bazen de işitsel benzerlik etkisi denilmiştir.
2. Sözcük Uzunluğu Etkisi: Sözcük uzunluğu etkisi Baddeley ve
arkadaşlarının 1975’ de yaptıkları araştırmanın sonucu olarak ortaya
çıkmıştır. Fonolojik KSB görevi verilen yetişkinlerde 5 sözcüğü sırasıyla
tekrar etmeleri istenmiştir. Wit, sum, pad, beg, top gibi tek heceli sözcükler
%90 oranında hatırlanabiliyorken university, refrigerator, hippopotamus,
tuberculosis, auditorium gibi daha uzun heceli sözcükler %50 oranında
hatırlanabilmiştir. Listeler 1-5 heceli sözcüklerden oluşturulmuş ve hatırlama
görevinde hece sayısı artıkça doğru tekrar edilen sözcük sayısı azalmıştır.
Bu durum iç tekrar süreci sırasında bellek izlerinin daha kolay silinmesiyle
ilişkilidir. Daha uzun sözcükler fonolojik depo içindeki bellek izlerinin
oluşmasında daha fazla zamana ihtiyaç duymaktadır. Kısa sözcükler
fonolojik deponun sınırlı kapasitesinde (2 sn. içinde) canlılığını
sürdürmektedir.
3. İlişkisiz Ses Etkisi: Baddeley’in (2007) aktardığına göre David
Murray 1968’de ortamda ilişkisiz sözcük olarak “the” tekrar ederken
çocuklara söylenişi benzer ve benzer olmayan ünsüzleri tekrar etme görevi
vermiştir. İç tekrar sürecinin oluşumunu engellenmiş, fonolojik benzerlik etkisi
de görülmemiştir. Böylece iç tekrarlama sürecine olan dikkat süresi kısalır
ve kaynak kullanılamaz, boşluklar doldurulamaz hale gelir. Bu durumda
fonolojik kodlama ve sözel tekrarlama süreci gerçekleşemez. Fonolojik
kodlama yapılamazken görsel girdi de fonolojik depoya giremez. Ancak işitsel
girdi işitsel depoda kayıtlı olduğu için direk erişim gerçekleşse bile tekrarlama
yapılamaz. İlişkisiz seslerin Murray’ın çalışmasında olduğu gibi dışarıdan
verildiği durumlarda ilişkisiz ses etkisinden, sesler katılımcının kendisi
tarafından çıkarıldığında ise sesletimsel baskılama etkisinden söz etmek
mümkündür.
Konuşma Hızı Ve Bellek Uzamı Arasındaki İlişki
Sözel tekrarlama süreci çok hızlı olan insanlar fonolojik depoda daha
fazla maddeyi tekrar edebilmektedir. Konuşma hızı ölçüldüğünde iç
tekrarlama sürecinin yaklaşık olarak aynı olabileceği fonolojik KSB kapasitesi 
21 hakkında bilgi verebileceği düşünülmüştür. Baddeley 1975’te 14 yetişkinden 2-5 heceli sözcük listeleri okunduktan sonra yüksek seste ve mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde tekrar etmelerini istemiştir. Daha kısa olan sözcüklerin tekrarlanma hızının yüksek olduğunu bildirmiştir. Fonolojik döngüdeki silinme teorisine (tracedecay) göre kısa sözcüklerin okuma hızı ve bellek uzamı
(memory span) fonolojik depo içinde sözel iç tekrarlama süresi 2 sn. içinde
olduğu için daha yüksek bulunmuştur. 1-5 heceli sözcüklerin okuma hızı
azaldıkça doğru hatırlama yüzdesi de azalmıştır. Yani okuma hızı ve doğru
hatırlama yüzdesi arasında doğrusal bir ilişki vardır.

Kaynak :

http://www.openaccess.hacettepe.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11655/735/da98e559-db01-41a2-bc7d-cb159eb9ae38.pdf?sequence=1&isAllowed=y

https://eksisozluk.com/phonological-loop--4502612

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder