15 Nisan 2016 Cuma

Bloom Taksonomisi

Bloom Taksonomisi Nedir ?

  Bloom öncelikle her öğrencinin algı yapısının farklı olduğunu bilerek okul, kurs gibi toplu eğitim verilen yerlerde bu farklılığın etkilerini en aza düşürmek ve bunu çocuk,aile,toplum için faydalı hale getirmek üzere çalışmalara başlamıştır. Bloom modelini oluşturan temel şey; öğrenciye etki eden kişisel algılama farklılıklarını kontrol altında tutarak öğretimin niteliğinin kontrol edilebilmesidir. Bu model ek çaba ve zaman ile her öğrencinin verilmek istenilen bilgiye ulaşmasının mümkün olduğunu göstermektedir. Bunun içinde 3 temel değişken vardır;öğrenci nitelikleri,öğretim hizmetinin niteliği,öğrenme ürünleri.


  Öğrenmenin birçok tanımı vardır ancak temel anlamıyla öğrenmek; deneyimler,eğitim ve öğretim sonucu davranışta meydana gelen kalıcı değişiklik olarak tanımlanabilir. Her insanın algı biçimi,öğrenme stili kendi içerisinde farklılık gösterir. Kimimiz okuyarak öğrenirken kimimiz deneyimleyerek çözerek öğreniriz. Aynı zamanda zeki bir insanla,normal bir insanın da öğrenme şeklinin farklı olduğu görülür. Yaşla da farklılık gösteren öğrenme şekilleri her bireyin algı düzeyinin ve şeklinin farklı olduğunu göstermeye yetiyor.

1.Bilişsel Taksonomi

Bu taksonomi çeşidi bilgi ve zihinsel becerilerin gelişimini içerir. Bloom’a göre öğrencilerin düşünme seviyeleri en basitten en karışığa doğru altı seviyeden oluşmaktadır.

Bilgi : Önceden edinilen bilginin hatırlanması ve tanımlanması yani geri çağırınım olarak adlandırılabilir.

Kavrama : Yorumlama,başka sözcüklerle tanımlama,diğer biçimdeki malzeme ve materyallere dönüştürme ,problem yorumu olarak özetlenebilir.

Uygulama : Önceden edinilen bir bilgiyi yeni koşullarda kullanabilmek olarak özetlenebilir.Matematik problemlerini bu kategoride ele alabiliriz.

Analiz : Elde olan verilerden mantıklı çıkarımlar yaparak çözmek,sonuç odaklı inceleme işlemi yapmak olarak özetlenebilir.

Sentez : Parçaları birleştirerek bütüne ulaşmak olarak adlandırılabilir.

Değerlendirme : Sorgulama diyebiliriz kısaca,bir bilgiyi doğru kriterleri seçerek sorgulamak.

2.Duygusal Taksonomi

Bu alanı değerlendirirken hislerin,tavırların,motivasyon ve heyecan gibi duygusal halleri içerdiğini bilmeliyiz.

Bu alanın sınıflandırılması da şu şekilde oluyor; alma olgusu,olguya cevapvermek, değerlendirmek, organizasyon ve karakterize etmek.

Alma Olgusu : Seçicilikte dikkat, farkındalık.

Olguya cevap vermek : Edinilen bilgiye dair sorulara yanıt vermek,cevaplamada itaat.

Değerlendirmek : Sosyal çevrede varlığını planlarıyla gösterir, sonuca ulaşmak için plan yapar,başlatır,sürdürür,takip eder.

Organizasyon : Değerleri karşılaştırma,değerlendirme ve sentez yapmak.

Karakterize etmek : Grup çalışmalarında başarılı,bağımsız çalışmada güven duyan tavırda,davranışlarını kontrol eder.

3. Psikomotor Alan

Algı : Kısaca bir adım sonrasını tahmin etme olarak adlandırabiliriz ya da adım-sonuç ilişkisini kurabilmek.

Yerleştirmek : Üretme sürecinin adımlarını sırasıyla belirler, hareket etmeye hazırlık denebilir.

Güdümlü yanıt : Pratik yapmak, deneyimlemek olarak özetlenebilir.

Mekanizma : Yeni öğrenilecek olan bilgiyi ve beceriyi kavramada ara safha olarak adlandırılır.

Karmaşık açık cevap : Edinmiş olduğu bilgilerle yeni bilgileri harmanlayarak otomatik performansla direk hareket etmek.

İcat etme : Edinmiş olduğu verilerle yeni verilere ulaşmak.




Yenilenmiş Bloom Taksonomisi

  Bilindiği gibi eğilim programının öğeleri hedefler, içerik, öğrenme-öğretme süreçleri ve ölçme- değerlendirmedir. Bu öğeler arasında dinamik  ilişkiler bulunmakta ve bir öğedeki değişiklik diğer öğeleri de etkilemektedir. Hedefler, diğer öğelere başlangıç noktası olma özelliği taşıdığından ayrı bir öneme sahiptir. Hedeflerin doğru belirlenmesi, belirlendiği şekilde öğrencilere kazandırılmaya çalışılması, ölçmelere yol göstermesi ve değerlendirmede ölçütler takımı olarak kullanılması tutarlı bir eğitim programının elde edilmesi için bir zorunluluktur.
  Hedeflerin belirlenmesinde kolaylaştırıcı ve yol gösterici olması bakımından 1950-60’lı yıllarda ortaya çıkarılan taksonomiler bütün dünyada ilgi görmüş ve çeşitli eleştirilere rağmen vazgeçilemez bir araç haline gelmiştir. Özellikle Bloom ve arkadaşları tarafından hazırlanan Bilişsel Alan Taksonomisi (1956), 48 yıl önce yayımlandığından bu yana dünyada 22 dile çevrilmiştir. Shane (1981), 20. yüzyılda program geliştirmeyi etkileyen önemli yazılan taradığında, bu kitabın ilk 10 içinde yer aldığını ortaya koymuştur.
Ülkemizde de program geliştirme çabalarının önemli yol göstericilerinden olan Bilişsel Alan Taksonomisi,dilimize çevrilmiş ve çeşitli örnek uygulamalarla önce bilimsel yayınlarda geniş ölçüde yer almış (Özçelik, 1989; Erlürk, 1995; Demirel, 1995; Sönmez, 1995; Bademci, 1998; Tan, 1999; Sencmoğlu, 1997; Yılmaz ve Sünbül, 2000; Glirol,2004; Erginer, 2004) sonra da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan öğretim programlarına altyapı oluşturmuştur.
Değişik sebeplerle eleştirilen bu taksonomi 2001 yılında yenilenmiş ve köklü değişikliklere uğramıştır. Bu makalenin amacı da öncelikle Yenilenmiş Bloom Taksonomisini tanıtmak, örnek çalışmalarla nasıl kullanılabileceğinin anlaşılmasını sağlamak ve bu değişiklikleri çeşitli boyutlarda tartışmaktır. 



Taksonomi Neden Yenilendi?

  1956 yılında yayımlanan orijinal taksonomi hakkın- daki eleştirilerin bir kısmı bilişsel süreçlerin basitten karmaşığa doğru tek boyutlu bir şekilde sınıflandırılmasıdır (Fursl, 1994, 34). Üst basamaklardaki bir hedefin gerçekleştirilebilmesi için öncelikle alt basamaklardaki hedeflerin gerçekleşmesi gerektiği fikri, katı bir kural olduğu gerekçesiyle eleştirilmiş ve Ormell (1974) çeşitli hedeflerdeki zıt örneklere ve çelişkilere dikkat çekmiştir. Bunun yanı sıra Değerlendirme düzeyinin Sentez düzeyinden daha karmaşık olmadığı hatta Sentezin Değerlendirmeyi kapsadığı yönünde eleştiriler gündeme gelmiştir (Krietzer ve Madaus, 1994, 65).
  Bloom Taksonomisi’nin revizyonu meslektaşları, öğrencisi ve diğer önemli bilim insanları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu yenilenme için iki sebep öne sürülmektedir: Birincisi, eğitimcilerin orijinal taksonomiye tekrar odaklaşmalarının sağlanmaya çalışılmasıdır. Çünkü bu taksonomi sadece tarihsel bir belge olmaktan ziyade, günümüzde boğuşulan tasarım, uygulama, standartlara dayalı öğrenme ve özgün (authentic) değerlendirme sorunlarıyla ilgili çok sayıda fikir içermekledir. İkinci sebep, 1956’dam bu yana Amerika ve dünyadaki gelişmelerin, gelişim ve öğrenme psikolojisi, öğretim yöntem ve teknikleri, ölçme-değerlendirme ile ilgili çağdaş bilgilerin bu taksonomiyle birleştirilmesi ihtiyacının doğmasıdır.


Bloom Dijital Taksonomisi

Bloom'un bilişsel taksonomisi altı kattan oluşmaktadır. Eğitimde öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmek ve teşvik etmek için kullanılmaktadır. Bloom taksonomisi, en basit bilişsel öğrenmeden en derin öğrenmeye doğru altı seviyeden oluşmaktadır. Bloom öğrenme sürecinde her öğrencinin algısının farklı olduğunu savunmuştur. Buna bağlı olarak bireylerin düşünme seviyelerinde de farklılıklar olacağını düşünerek çalışmalar yapmıştır. Bu düşünme seviyeleri bilişsel alana göre sınıflandırarak Bloom Taksonomisini günümüz eğitsel uygulamalarına uyarlamıştır. Bu çalışmaların tamamına "Bloom Dijital Taksonomisi" denilmektedir.





Kaynaklar:

http://blog.enocta.com/2013/04/05/ogrenmede-yeni-boyut-yeni-bloom-taksonomisi/
http://www.bekirhoca.com/ogretmen/uzman/program.asp
http://www.webdersanesi.com/dersler/egitimde-program-gelistirme/hedeflerin-asamali-siniflandirilmasi---bloom-taksonomisi/282
http://eb.ted.org.tr/index.php/EB/article/download/837/189
http://dijiegitim.blogspot.com.tr/p/teori.html
http://www.bilgiustam.com/bloom-taksonomisi-nedir/

Resimler:

http://egitimteknoloji.net/wp-content/uploads/2015/11/bloom-taksonomisi-egitsel-uygulamalar%C4%B1.png
http://images.slideplayer.biz.tr/10/2924072/slides/slide_24.jpg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder